Hafta sonu etkinliği olarak bu aralar doğa, temiz hava, temiz su olayına takmış durumdayız.Ozellikle facebook da gördüğüm ne kadar trekking ve kamp grubu var ise kayıt oluyorum.Halbuki daha 3 hafta öncesine kadar ne bir doğa yürüyüşü yapmışlığım ne de kampta kalmışlığım vardı.Bu zevkli hafta sonu uğraşıyla erkek arkadaşımın beni Kampist Istanbul 'un Korsan Koyu Kampı ' na davet etmesiyle tanıştım.
Peki Korsan Koyu Kampı NEDIR?
Korsan Koyu Kırklareli'nde yer almaktadır.Birçok doğa sporları kulübü buraya kamp düzenlemektedir.Biz de kampa Kampist İstanbul 'un organizasyonu ile katıldık.Cuma akşamı saat 21:30 da Kadıköy Evlendirme Dairesi önünden servisimize bindik ve gece saat 01:30 da oradaydık.İlk kampımız olduğu için hiçbir kamp malzememiz yoktu.Kamp çadırı ve uyku tulumu için 30'ar tl ek ücret ödeyerek ekip lideri Burak Saral'dan kiraladık.Kamp ücreti kişi başı 150 tl.Bu ücrete ulaşım,iki günün sabah kahvaltısı ve 1 akşam yemeği dahil.Eğer kamp malzemen yoksa ihtiyaçlarını belli bir ücret karşılığında kiralayabiliyorsun.Sabah saat 09:00 gibi kahvaltı saatiydi.Ocak olarak Burak'ın yanında getirdiği kamp tüpü kullanıldı.Kahvaltı menüsünde haşlanmış yumurta,çokokrem,peynir,labne peyniri,reçel, halk ekmek ve çay vardı.Kahvaltıyı bitirdikten sonra herkese bir numara verildi.Belli aralıklarla yoklama yaparken kullanacakmışız.Yürüyüş parkuru toplam gidiş dönüş 15 kilometre.Yolun bir kısmı topraktı ve arabaların bile seyahat edebileceği rahatlıktaydı.Geri kalan yolu ise biz oluşturduk.Otlara ve dikenlere bakılırsa ilk biz bile geçmiş olabiliriz.Yer yer zorlu olan bir sürecin ardından korsan koyuna ulaştık.Yaz aylarında giderseniz Korsan Koyu'nda denize girebilirsiniz.Ama biz sonbaharda gittiğimiz için rüzgarlı bir hava vardı.Yaklaşık 1 saat kadar orada durduktan sonra kamp alanına doğru yola koyulduk.Erkekler kamp ateşine odun toplamak için dağıldı.Etkinlik tanıtımında akşam yemeği olarak "sınırsız et" yazıyordu.Akşam yemeğinde sınırsız et olarak sucuk ve yanında halk ekmek kastedildiğini anladığımda biraz hayal kırıklığına uğradım.Çünkü normalde ana yemek olarak sakatat yemeği sevmiyorum.Yemekten sonra günün yorgunluğuna ve temiz hava çarpmasına dayanamayan bedenim beni erkenden uyumaya zorladı.Sabah kalktıgımızda yine bir onceki kahvaltının aynısını yaptık.Sonrasında sosyal etkinlik olsun diye kamp liderinin getirdiği slackline denemeleri ve kamp alanındaki nehirde deniz bisikleti gezintisi yaptık.
Pazar akşamı saat 16:00 ya doğru kamp alanından ayrılıp yaklasık 5 saat süren dönüş yolundan sonra evlerimize dağıldık.
Kampa Neler Götürmeliydim?
Cahillik kötü şey.İlk kamp deneyimime ne lazım değilse götürdüm, ne lazımsa götürmedim.Aşagıda yazıklarım çok öneli olan şeylerdir.Ben cahilliğime çok üzüldüm.
--Kafa Feneri - Gece bir gittik ki göz gözü görmüyor.Telefondan ışık tutsan sonrasında nerede şarj ederim derdin oluyor.El yordamı kurduk resmen çadırı.
--Mat - Yerler resmen buz. Mat soğuğu kesiyor
--Uyku Tulumu - Ya daracık bişiy.Kiraladık ama hijyen mıydı emin değilim.Zaten yattığın gibi kalkıyorsun.Bir sonraki kampa evden yorgan götürmeyi planlıyorum.
--Çadır - En kısa sürede alacağım.Piyasa fiyatı 100 tl ben kiraladım 30 tl ye.Belki kiraladıgım kadar kalitelisini alamam ama iş görür bir şey bulurum diye düşünüyorum
--Yemek - Sınırsız et beklerken benim gibi sucuga tama edebilirsiniz.Yiyecek bir şeyler yapın çünkü bulması zor oluyor.
--Peçete ve sabun gibi kişisel temizlik urunlerinizi unutmayın.
--Bol bol çop poşeti
Sonuç olarak kamp ve çadırda kalma olayını sevdim.Bu tarz etkinliklere devam edeceğim.Bence bu tarz insanı şehirden uzaklaştıran etkinlikler rahatlamak ve kafa boşaltmak için çok iyi.Kesinlikle katılmanızı öneririm.
Hafta sonu etkinliği olarak bu aralar doğa, temiz hava, temiz su olayına takmış durumdayız.Ozellikle facebook da gördüğüm ne kadar trekking ...
