ZAMANE KIZI

Hafta sonu etkinliği olarak bu aralar doğa, temiz hava, temiz su olayına takmış durumdayız.Ozellikle facebook da gördüğüm ne kadar trekking ve kamp grubu var ise kayıt oluyorum.Halbuki daha 3 hafta öncesine kadar ne bir doğa yürüyüşü yapmışlığım ne de kampta kalmışlığım vardı.Bu zevkli hafta sonu uğraşıyla erkek arkadaşımın beni Kampist Istanbul 'un Korsan Koyu Kampı ' na davet etmesiyle tanıştım.

Bu haftasonu ne yapsak diye Facebook da etkinlik etkinlik dolaşırken Pes Etmiyorum... 2015 etkinliğine rastladım.www.DoğaveMacera.com.tr tarafından oluşturulan bir etkinlikti ve pazar günü 06:30 hareket ile Sakarya Maden Deresine trekking düzenliyorlardı.Daha önceden  çok memnun kalmadığımız bir etkinlik tecrübemiz olduğu için, yapacak bir şey bulamadık madem buna katılalım havasında kaydımızı yaptırdık.Kişi başı 75 lira olan bu etkinliğin %50 sini tur öncesinde rezervasyon yaptırmak için, kalanını servise binince ödüyorsunuz.Etkinliğe servis,kahvaltı,trekking ve akşam yemeği dahil.

Saat 06:45 de Mecidiyeköy Teknosa önünden ekip liderimiz Murat Ceylan ve onun sevimli köpeği Dost ile tanışarak servise bindik.Dost ürkütücü görünüşüne rağmen oldukça sıcakkanlı ve sevimli bir köpek.Ayrıca Murat Hoca onun vejetaryen olduğunu söyledi. (aslında değil korkmayalım diye böyle söylüyor)

Kahvaltı için molamızı Kocaeli sınırlarında bir dinlenme tesisinde verdik.Kahvaltı öğününde börek,poğaça ve çay vardı.Yarım saatlik bir moladan sonra tekrar yola koyulduk.İstanbul'dan insanları toplayarak Maden Deresi alanına varışımız yaklaşık 4,5 saat sürdü.Yerli bir ailenin işlettiği Alabalık tesisinde servisimizi park ettik.Alabalık tesisi lüks yapılardan çok uzak, sevimli ve tertemiz bir yer.Aile tarafından işletildiği için insanlarda çok sıcak ve yardımsever. Tesis ormanın içine derenin yanına konumlandırılmış, tertemiz havası olan,yemyeşil ve huzurlu bir yerde.

Kısa süren bir ihtiyaç molasından sonra Murat Hoca yapacağımız trekking hakkında ön bilgi verdi ve sonrasında yola koyulduk.Ekibimiz 20 kişiden oluşuyordu.Cinsiyet dağılımı,17 bayan ve yalnızca 3 erkekdi..Çok değil yaklaşık 500 metre gitmiştik ki önümüze ufak bir yükseklik çıktı.İşte bu yüksekliği çıkarken neredeyse tüm katılımcıların benim gibi amatör olduğunu hatta aramızdan bazılarında yükseklik fobisi olduğunu anladım.Murat Hoca ve onunla uzun zamandır bu tarz etkinliğe katılan diğer katılımcılar çok yardımseverdi.Murat Hoa'nın yönlendirmesiyle tüm katılımcılar kısa bir süre sonra ekibe dönüştü.Herkes birbirine yardım etmeye, olabilecek aksi durumlar karşı birbirini uyarmaya başladı.

Yürüyüş ıslak ve karanlık etapları olan bir yürüyüştü.Biri uzun ikisi kısa olan üç tünelden, 1 insanın bile zor sığabileceği kavisli, uçurumun kenarı olan toprak altı yollardan geçtik.Çok güzel bir şelaleye ulaştık ve Murat Hoca sorusunu sordu

"Tamam mı devam mı"

Manzara, ortam, hava o kadar büyüleyiciydi ki herkesin aklında olan soru "bir sonraki dömeçten sonra ne var" idi.

Hepimiz bir bacak boyu suya girmeyi göze alarak devam  dedik.Bazılarımız bacak boyu kadar, bazıları da neredeyse beline kadar suya battı.Sudan çıktık biraz yürüyüp  kuruduk sonra tekrar suya girdik.Bir süre ıslanarak ve az da olsa kuruyarak seyrettik.En başlarda suya ayakkabımla girmeye çekinsem ve kendimi sevgilime taşıtsam da sonrasında ıslak yürüyüşten inanılmaz bir zevk almaya başladım.Su durğun değildi ve şelaleye doğru kuvvetlice akıyordu.Suda yürürken hem sağlam basman ve hem de akıntıya karşı direnmen gerekiyordu.Ayrıca öncesinde internetten aldığım bilgiye göre suda soda varmış ve çok şifalıymış.

Alabalık tesislerine döndüğümüzde bizi kurulmuş masalarımız bekliyordu.Menüde terayagı ile pişmiş mısır unlu alabalık, salata ve gerçek buğday ekmeği vardı.Yemek de etkinliğine dahildi.Eğer extra istersen salata ve alabalık 12,5 tl.Istanbul da bu kadar leziz ve uygun fiyatlısını bulmak oldukça zor.Afiyetle karnımızı doyurup arzu edenler üzerini değiştirdikten sonra İstanbul'a dönmek üzere yola koyulduk.

Dönüş yolumuz da yaklaşık 4,5 saat sürdü ve gece saat 21:40 dolaylarında evdeydim.

Bence bu tarz aktiviteleri sevin ya da sevmeyin ama mutlaka deneyin.Özellikle de Murat Ceylan ile deneyin.Kendisi çok iyi yönlendiriyor, bağımsız bireylerden bir ekip oluşturuyor ve ekibi birbirine yardım etmeye teşvik ediyor, fobiniz var ise cesaret veriyor.Aç kalırmıyım, sıkılırmıyım paraya değer mi diye düşünmeyin, değiyor. Mutlaka deneyin derim ben :)

Not:Bundan sonraki Maden Deresi gezilerini Nurcan Köse Hoca yapacakmış.Çok tatlı ve eğlenceli bir bayan.İstersek onunla da iletişime geçebilirmişiz :)