MUCİZE
01.01.2015 tarihinde vizyona giren ""Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği ve oynadığı film "Mucize"yi 4 gün gecikmeli İstinye Park AVM de izleme fırsatını yakaladık.Öncelikle filmin başlamasına yaklaşık 15 dakika olmasına rağmen salon neredeyse dolmuştu ve ne yazık ki önden ikinci sırada yer bulabildik.
Filmdeki ilk sahne İzmir'in sahil beldelerinden olan Foça'da geçiyor.Memleketimi görür görmez tanıdım.Muallim Bey,Mahir Hoca'nın doğuda bulunan köylerden birine tayini çıkmıştır ve hizmeti yerine getirmek için eşini ikna etmeye çalışmaktadır.Eşinin de gönlünü aldıktan sonra düşer yollara.Köy araba yolunun bile olmadığı uç bir noktada olduğu için yolunun bir kısmını yürüyerek tamamlar.Köy halkı yabancıya alışık değildir ama kısa sürede Mahir Hoca'yı benimserler ve ellerinden gelen yardımı yaparlar.Ama bir sorun vardır; köyde okul yoktur.Hoca yine yılmaz eşine telefon açarak ufak bir yalanla parayı temin etmeyi başarır.Köydeki ilk günlerinden itibaren hocanın dikkatini köyün muhtarının engelli oğlu Aziz çekmektedir.Aziz konuşamamakta,yürürken zorlanmakta ve iki elini de tam kullanamamaktadır.Ama yüreği sevgi doludur.Köy okulunun inşaatı bitince Aziz de öğrenci olur ve Mahir Hoca onunla özel olarak ilgilenmeye başlar.Mahirde ki hızlı bir şekilde gerçekleşen değişimler tüm köy halkının dikkatini çekmeye başlamıştır.
Filmdeki diğer dikkat çeken sahnelerden biride görücü usulu evlenmelerdir. Erkek çocuk anneleri komşu köylere giderek kız beğenmektedir.Kızlara sorulan soru Kuran-ı Keimden,ikinci soru ise yemeklerdendir.Üçüncüde ise görücüye çıkan kızdan yere serilen bir ipin üzerinde doğru bir şekilde yürümesi istenilmektedir.Garip gibi gelse de bence filmdeki en komik sahnelerden birisi de isteme sahneleridir.Damat adayımız annesinden inci dişli kız ister ağzı kurtlanmış kız getiriler,bir diğeri ise mavi göz ister ona da şaşı gözlüsü gelir.Ama güzel kısmı nasip derler ve eşlerini sevip sayarlar.Aziz'in nasibi ise çok güzel, tüm köy halkının isteyebileceği bir kız vardır ve babasına bu kız zorla verilmiştir oğluyla evlendirilsin diye.Bu sahneler oldukça dokunaklıydı.Aziz'in gelini, hanım kızımız çok tevazu sahibi ve kabullenici bir hatundur ve Aziz'e yardımcı olmak istemektedir.Köylünün dedikodusundan sıkılıp kaçarlar ve 7 yıl sonra döndüklerinde Aziz düzelmiş ve evlat sahibi olmuştur.Nedenini sorarlar.-Ben karıma aşık oldum der.
Filmdeki en güzel vurgu, bir erkeğin gerçek aşk ile değiştirilebileceği temasıydı.Onun dışında çok beğenemedim.Dizi ve filmlerde insanların duygularını sömürecek, doğudaki insanlara acıyacakları sahneler yoktu.Orada da insanlar var ve onlar böyle yaşıyorlar ve kendi dünyalarında mutlular izlenimi oluşturuyordu.Diğer Kırmızıgül filmlerinden biraz daha manotondu ve tam içine giremiyordunuz. Türk yapımı filmlere bakınca daha güzel tabi ki ama sanki bu aralar Türk Film'leri biraz gerilemede sanki
0 yorum