SİRKE TADINDA BÖĞÜRTLEN REÇELI
Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli'ni dün Üsküdar Musahipzade Celãl Sahnesi'nde izledim.İlk sahnede torunlarının düğününe yetişmek için hazırlanan yaşlı bir çiftin aslında ölüme hazırlandıklarını ögreniyoruz.Oyunda bir olay hatırlanıyor,elbiseler,makyajlar değişiyor ve bir bakmışsınız o döneme geçmişler ve günü canlandırıyorlar.Oyunda hem siyaset hem de aile ilişkileri işlenmeye çalışılmış ama olmamış oturmamış.Ben şahsen metni okumak bile istemem ama oyununu oynamaları bana ilginç geldi.Oyuncular arasındaki yaş farkı çok dikkat çekiciydi ve oyuna tezatlık katıyordu.Ayrıca oyunda çok fazla mantıksızlık vardı.Sürekli bitmeyen bir şarap ve dinine düşkün bir kadını canladıran oyuncunun aynı zamanda ressama çıplak pozlar vermesi gibi.Oyunun bir noktasında koptum ve uyudum.Çıkışta kokoreççide karşılaştığımız oyundan çıkan iki bayanla muhabbet ederken onların da benimle aynı fikirde olduğunu,oyunu çok beğenmediklerini, hatta birisinin uyuduğunu öğrendim.Oyunu izlerken Zihni Göktay'ın Cibali Karakolu'nda söylediği söz geldi.Bizim İzleyici çok kibardır oyunu beğense de beğenmese de alkışlar.Doğru söylemiş oyun bittikten sonra bol bol alkışlandı ama çıkış kalabalığında oyunun kötü olduğuna dair bol homurtu vardı.
About the Author
0 yorum