KAPADOKYA GEZI NOTLARIM
Çok sevdiğimiz bir çift olan Banu ve Selçuk ikilisinin
Kapadokya gezisi planını duyunca biz de dahil olalım dedik ve 2016 kasım ayının
son haftası yapılacak bu geziye 4'lü olarak gittik.
Bu şimdiye kadar yaptığım en rahat tatillerden biri olacaktı.Çünkü banu ve Selçul tüm ayrıntıları en uygun bfiyat skalası ile ile ayarlamışlardı.Kışın gelmesi ve bu sene ülkemize gelen turist sayısının
azalması da dahil olunca, oldukça uygun bir bütçe ile tatilimizi gerçekleştirdik.
Tatil Bütçemiz (Kişi Başı)
Gidiş Dönüş Uçak
|
180,00 ₺
|
Kahvaltı Dahil Otel (2 gece)
|
95,00 ₺
|
Cumartesi Günü Turu (öğle yemek ve müze
giriş dahil)
|
110,00 ₺
|
Evrenos Restoran Türk Gecesi
|
70,00 ₺
|
Bir de bu yukarıdakiler haricinde hava alanından günlüğü 100
TL’den 2 günlük araç kiraladık ve öğle yemeklerimiz için para harcadık.
(İsteğe bağlı balon uçuşları 250 TL)
Turumuz 21:35 Pegasus İstanbul-Kayseri uçuşu ile başladı. Uçak
rötar yaptığı için 23:00 civarında Kayseri’deydik.Kiraladığımız araç ile Kayseri’den
otelimizin olduğu Göreme’ye geçmemiz 40 dk sürdü.
Gece 00:00 civarı kalacağımız yer olan Bedrock Calve Otel'e giriş yaptık.
Otelimizi arkadaşlarımız tripadvisor’dan bulmuştu. Telefon rezervasyonlarında
ekstra indirim yapıyorlar. Biz oradan bulup, rezervasyonu kendimiz yaptık.103
numaralı odada 2 gece konakladık. Otel tertemizdi. Her gün oda hizmeti gelip temizliyordu.
Temel ihtiyacımız olan sabun, şampuan, saç kurutma, terlik ve havlu gibi tüm ihtiyaçlarımız
odamızda mevcuttu.
Kahvaltımızı teras katında ve Göreme manzarası eşliğinde
yaptık.
Genel olarak her şeyinden memnun kaldık ve Göreme’de
konaklamak isteyenlere tavsiye ederiz.
Cumartesi Günü
Cumartesi günü için Rose Tour Göreme ile anlaşmıştık.Sabah saat 09:30 da bizi
otelimizden araç ile aldılar.Acenteye geçtik.Acente hemen
merkezde.Odemelerimizi yaptıktan sonra 18+1 kişilik servis aracı ile yola
koyulduk.
Servis Taiwan,Maldiv,Arap,Brezilya,Kanada ve Türk
vatandaşlarından oluşuyordu. Rehberimiz Kasım isimli işini çok severek yapan
genç bir arkadaştı.Tur boyunca hem Türkçe hem de İngilizce açıklamalar yaptı.
İlk uğrak yerimiz Göreme’yi yüksekten izleyip çay
içebileceğimiz bir mekandı.
Burada dilek ve nazar ağaçları vardı.
İkinci uğrak
yerimiz Derinkuyu Yeraltı Şehri’ydi.Milattan önce yaşamış insanların bu
denli mühendislik harikası bir sistem kurmuş olması gerçekten çok
etkileyiciydi.
Üçüncü uğrağımız Ihlara Vadisi’ydi. Öncelikle Agaçaltı
Kilisesi’ni gezip tarihi hakkında bilgi sahibi olduk.Sonrasında yaklaşık 3 km
lik bir patika yol yürüyüşünden sonra derenin
aktığı ve üzerinde dinlenme yerlerinin konumlandığı çok güzel manzaralı ve
tertemiz havalı bir mekanda çay molası verdik. Belki de hayatımda yediğim en
lezzetli gözlemeyi burada yedim.
15 dakikalık bir aradan sonra 1 km daha yürüyüp öğle yemeğini
yiyeceğimiz restarona vardık ve ikramlar müesseseden diyerek opsiyonlarımızdan
biri olan alabalık menüsünü seçtim.
Dördüncü uğrağımız
Selime Katedrali’ydi.Varabileceğimiz
en tepeye tırmandık ve tırmanırken o dokuyu hissettik.
Beşinci uğrağımız Narlı Göl’dü.Burada yalnızca manzarayı
izleyip, fotoğraf çekilmek ve bu sırada da yolun tam karşısında ki mekandan
hediyelik birşeyler almak için mola verdik.Eşim İstanbul’da ikram etmek için
çikolata kaplamalı incir, kahvaltıda yemek için nevşehire özgü olduğu
söylenilen testi peynirinden ve süt ile
kavrulmuş kabak çekirdeğinden aldı.
Cumartesi gününün son adresi onix taşını işleyen ve satan
bir mekandı.Adını not etmediğğim için yazamıyorum ama inanılmaz pahalıydı ve
hiçbir şey almadan çıktık.İyiki de almamışız çünkü ertesi gün asıl imalatçıyı
bulduk ve satın almak istediğimiz ürünleri %90 daha ucuza aldık.
Akşam saat 19:00 civari otelimize gelmiştik.19:30 da bizi
katılacağımız Türk Gecesi için servis almaya gelecekti ve hemen hazırlanmaya
başladık.
Türk Gecesi için acenteler ya da oteliniz tam bir isim
vermiyor.Yola çıkarken öğreniyorsunuz nereye gideceğinizi. Bizi Evranos’a götürdüler.
Daha önceki araştırmalarımızdan Evranos’un en iyisi olduğunu duymuştuk ve buna
çok sevindik.
Gece saat 20:00 de semazen gösterisi ile başladı ve
sonrasında halk oyunları, kafkaf, oryantel derken devam etti. Aralarda biz
misafirler de oynasın diye müzikler çalındı. Çok tatlı Koreli kızlarla tanıştık ve onlarla en son
hatırladığım damat halayı çekiyorduk.
Gece 23:00 gibi bitti ve yine servis ile otelimize
bırakıldık.
Pazar Günü
Pazar günü için hedefimiz erkenden kalkıp balona binmek ya
da balon uçuşunu izlemekti ama geceden sonra maalesef çok başarılı olmadık bu
konuda ve kalkışımız 9:00 ‘ı buldu.
Kahvaltıdan sonra bavulu toplayıp, otelden ayrılmamız ise
12:00’ydi.
Pazar günü için gezi planımız kiraladığımız araçla tur ile
gezemediğimiz yerleri gezmekti.
İlk durağımız Göreme
Açık Hava Müzesi oldu. Giriş normalde 30 TL ama müze kart ile bedava. İstersen
müze kartınızı girişte de çıkartabiliyorsunuz.Müzede birçok kilise var. Âmâ
duvarlarda ki şekilleri korunabilmiş 1 tane kilise bulunmakta. Karanlık Kilise.
Burayı ziyaret için ayrıca 10TL alıyorlar.
Benim tavsiyem eğer burayı rehbersiz gezecekseniz kesinlikle
kulaklık almanız. Yoksa bak çık oluyor ve pek bir şey anlamıyorsunuz.,
İkinci durağımız
Ortahisar Kalesi ve Müzesiydi.Müze özel olduğu için giriş 5 TL di.İçeride
de yöresel halkın yaşamını anlatan balmumu heykellerle anlatımlar vardı. Yakın geçmiş olduğu için oranın pek
bir cazibesi yoktu. Âmâ gelmişken girdik.
Sonrasında Ortahisar Kalesine tırmandık. Giriş 2 TL .Belediye
kale gezilebilsin diye dik tırmanma merdivenleri koymuş ama çok tehlikeli bir mimarisi vardı. Biz de yarı
yolda gezmeden çıktık.
Kalenin altında şarap mahzeni vardı gezdik ama alışveriş yapmadan
çıktık.
Kalenin bitiminde ki yapıda da daha önce bahsettiğim çok
uygun fiyatlı onix taşı satan mekan var. Buradan ufak hediyelikler aldık.
Üçüncü Duragımız Zelve Ören yeriydi.Burası çok boştu ve
bişeyler satmaya çalışan esnaf resmen hiç iş yapmıyordu.
Dördüncü Duragımız mantar
şapkalı oluşumlarıyla Paşa Bağı’ydı.
Oluşumları inceleyip fotoğraf çekildikten sonra acıktığımız kararına vararak Kızılırmak kenarına konumlanmış kafelerden birine yemek yemek üzere oturduk.
Oluşumları inceleyip fotoğraf çekildikten sonra acıktığımız kararına vararak Kızılırmak kenarına konumlanmış kafelerden birine yemek yemek üzere oturduk.
Ögle yemeğimizi yiyip biraz Kızılırmak Nehri’ni izledikten
sonra uçağımızın kalkacağı Kayseri’ye gitmek üzere yola koyulduk.
Kayseri ile ilgili deneyimlerim de başka bir yazımda yer
alacak
Genel olarak
Kapadokya turu yapılmaya değer
Otelimiz öneririm
Ucak olarak Kayseri daha uygun
Nevşehir’de internet sorunu var,GPS ile yollarda çok
zorlandık.
0 yorum