ZAMANE KIZI

2018 yılında krizin de artık iyice hissedilmeye başlamasıyla artık herkesin dilinde tasarruf, birikim ve yatırım gibi kelimeleri duymaya başladık.Bizim gibi 1980 sonu dogumlu ve iş hayatında yeni yeni kendini kanıtlamaya başlayan Y kuşakları bile bu konuyu görüşmelerinde gündem haline getirmeye başladı.Ben de bu yazımda konmari yöntemi nasıl mevcut varlıklarımızı paraya dönüştürebileceğimizi açıklamak istedim.

Oğlum artık 18 aylık ve birey olmaya başladığını yavaş yavaş hissettiriyor.Bir süredir haftasonu kahvaltılarına ara vermiştirk.Ham bu aralar bütçe yapıyorum ve minimalist yaşamaya karar verdim, hem de Aral'ı oyalamak gerçekten zor oluyor.Sıcak çaylarla gezen garson ve insanları düşündükçe gerçekten geriliyorum.

Geçen hafta kayınvalidemleri götürdüğümüz Kulindag'dan sonra oyun parkı olmayan bir yere gitmemeye kesin karar verdik ve bu haftasonu da annemin Ataturk uçuşunu da gözönünde bulundurarak Florya daki Kaşıbeyaz'dan yer ayırttık.Tabi oyun alanı olmasına özellikle dikkat ederek.

İkramların kalitesi oldukça güzeldi.Açık büfe olmamakla birlikte serpme kahvaltıda yer alan istediğimiz herşeyden bol bol geldi.

Ama beni asıl cezbeden çocuk oyun alanı ve oyun ablasıydı.Çok tatlı bir kız vardı oyun ablası olarak ve oglumla da bol bol ilgilendi.Aral yorulduğunda da yanımızda bebek sandalyesinde oturdu ve inen uçakları izledi.bana da uzun zaman sonra ilk defa keyifle oturup, çayımı yudumlamak kaldı.

Sanırsam yeni bir başlangıcın başındayım.
Hayatımda değer verdiğim insanların karşılığını sorguluyorum
Onceliklerimi planlayamamanın farkındayım
Herkese fazla ıyı niyetli olduğumun farkındayım
Yeni başlangıçlar için sabırsızlığımın farkındayım
İnsanların bencillklerini göremediğimin farkındayım
Anneme gereken onemi veremediğimin farkındayım
Oglumu bir bebek yerine bir yetişkin gibi kabul ettiğimin ve bunun onun için fazla olduğunun farkındayım
Eşimi dogru yonlendiremediğimin farkındayım
Kırılganlıklarımı dile getirememenin bana oluşturduğu zararların farkındayım
Düşünecek vakit oluşturamadığımın farkındayım

Bu haftasonu kampa ara verip, hale iletişimimizin devam ettiği üniversiteden ev arkadasım ve ailesiyle pazar pikniğine gidelim dedik ve piknik alanımızı Polenezkoy olarak belirledik.Kampa başlamadan önce Polonezköy'de birkaç piknik yapmışlığımız vardı ama asıl dogayı kamp ile tadınca yapay piknik alanaları bize zevk vermemeye başladı.Polonezköy'de böyle biryer.Agacın olmadığı çardakların altında piknik yapılan va masabaşına bence faiş paralar alınan biryer.En kötü ihtimal ağaçların arasına dalar, kendi alet edavatımızla pikniğimizi yaparız diye düşündük ve mekan arayarak ilerlemeye başladık. Tüm piknik alanlarını geçtikten sonra ağaçların tam da bittiği yerde sol yukarıda gözümüze agaçlar arasında masalar ilişti ve masa kiralıyorlarmıymış gidip şansımızı deneyelim dedik.Günlügü 30 TL'den bizce Polenezköy için oldukça makul bir fiyata kiralıyorlarmış ve biraz yukarıda olduğu için kimse yoktu.Ayrıca iki salıncaktan ve oranın sahinin torununun oyuncaklarından oluşan ufak bir parkı bile vardı.Ağaçların arasında golgenin gitmeyeceği ve diğer masalardan uzak bir yer seçtik.Bizce piknik olayının en zor kımı mangal; yandı, yanmadı, pişti pişmedi... sürekli başında biri olmalı.Biz bu yuzden tüpü tercih edenlerdeniz.Oraya varınca hemen çayımızı demledik, bir yandan da menemenimizin malzemelerini hazırladık.Mükellef bir kahvatı yaptık.Çocukları parkta oynattık, yan tarafat tavuk kumesi vardı tavukları besledik, kedileri okşadık ineklere yakından baktık hatta akşam sütünü almak üzere sözleştik, otların arasında yuvarlandık.Aral o serinlikte tam 2,5 saat uyudu.Biz de arkadaşların getirdiği zeka oyunlarını oynadık. Amam mekanı internetten aratırsanız bulamazsınız ben de sizleriçin kordinatlarını paylaşıyorum.

Yaz geldi denize girmek lazım, bebeğimi denize sokmam lazım, çadırım da var diyorsanız doğru blogu okuyorsunuz derim.Kabakoz'daki @istanbulkamp 'ı instagramdan keşfettim.Hemen telefonla kendilerine ulaştım.Telefonda çok ilgiliydiler ve fiyatları da İstanbul için oldukça rekabetçiydi.Gecelik kişi başı 60 TL denize 0 tesis.Cumartesi sabah hemen yola çıktık ve çok güneş tam tepemizde olmadan çadırımızı kurduk.Kamp alanında çok fazla ağaç olmadığı için çok güneşli ve sıcak.Ağaçlandırma yapsalar çok daha ilgi göreceğinden eminim ama muhtemelen bu alanı otopark olarak da kullanmaktalar.Eğer bizim gibi çadırda kalmak istemeseniz studyo evler de var onların da geceliği 250 TL.

2015 yılının Eylül ayında eşimle ilk kampımızı yapmıştık.O zamanlar hiç kamp malzememiz yoktu, grupla kamp yapan bir facebook grubuna dahil olmuştuk, çadırımızı ve tulumlarımızı onlardan kiralamıştık.İlk kamp rotamız Çamlıköy Tabiat Parkı’ydı.İlk kampımızda çok güzel anılar biriktirmiştik ve kampçılığı çok sevmiştik.Bu hafta sonu İstanbul’dan kaçış rotamız tekrar Çamlıköy Tabiat Parkı olsun dedik.Cuma akşamından önlü arkalı iki aile yola çıktık.Yol evden yaklaşık 2,5 saat sürdü.Kamp alanına geldiğimizde çadırımızı tesisin sonuna dogru kurduk ve dogayla başbaşa olduğumuz çok güzel bir sohbet masası kurduk.

Bu haftaki kaçamak noktamız Şile Akçakese Köyü'nde konumlanmış WOODY VILLE Kovboy Köyü.Buraya girdiğiniz andan itibaren ben İstanbul'da değilim galiba diyeceğinize eminim.Tesisin sahibi avukat bey zamanında köyun neredeyse yarısını satın almış ve 40 yılı aşkın bir süredir bu tesisi işletmekteymiş.Heryeri ayrı güzellikte ve ayrı ayrı dokunulmuş.Heryer ağaçtan yapılmış.Evler, salıncaklar, kabinler, localar... Biz kamp yaptığımız için kendi olanaklarımızdan bahsetmek isterim.

Oğlumun algıları iyice açıldı.gezmeye bayılıyor.Deniz tatili yaptık.Eve girmek istemedi hep dışarıdaydık.Kumlarda, suda saatlerce oynadı.Biz de oynadığı yere semsiyeyi koyduk.Geceleri yere yorgan atıyorum ve yumuşak oyuncaklarını diziyorum.Onlarla oynaya oynaya aynı zamanda sütünü içerek uyuyor.Onlarla oynuyr derken yanlış anlaşılmasın kadasını onlara gömüp totosunu yukarı dikiyor.İstediği yapılmayınca resmen ıldırıyor.Kafasını sağa sola çılgınca sallıyor ve bagırıyor.1o adım atabiliyor ama yürüyemiyor.Altını değiştirtmeyi hiç sevmiyor.Hatta bir keresinde altını bağlarken ayagını elime koydu gıcıklık olsun diye ve pis pis baktı.Babası da gördü.Bana çok düşkün olmaya başladı.Ben de onu her geçen gün daha çok özlüyorum.Eve gidince direkt onunla oynamaya onu dışarı çkarmaya çalışıyorum.Ayakları çok etli.Zor ayakkabı bulduk.Hatta biz bulamadık karşı komşum melahat getirdi.Ozek bir ayakkabı ama çok severek giydi.Aral'ın gelişmesi için sürekli geziyoruz ve onu farklı yerlere götürmeye çalışyoruz.Evimizde hala televizyon yok ve hala telefon vermedim eline umarım direnmeye devam edebilirim.Bu sabah tuvalate tuttum kakasını oraya yaptı.ben de onunla oturdum.Sarıldık tuvalette.

Yaz gelmişse ve bayram tatiliniz yalnızca 4 gün ise tatil için çok fazla seçenegi kalmaz insanın ya İstanbul'da kalacaksın Şile, Kilyos gibi deniz kenarlarına akın eden gurplardan biri olacaksın ya da yakın kaçış noktaları arayacaksın.Eğer tüm İstanbul'un Ege'ye akın ettiğini düşünürsen ters istikamet kaçış dönüş trafiği açısından çok daha mantıklı olacaktır.Biz de tüm bu faktörleri değerlendirerek bayram tatilini Marmara Adası'nda değerlendirmeye karar verdik.Marmara Adası'na iki türlü ulaşım var.

 Airbnb evimiz




 İlg gün yemegimiz cevabi ve Pljeskavica
 Zemun Bölgesi restoranlar


 Nikola Tesla Müzesi
 Evler hep avlulu
Simit Saray (domuz yemeyenlerin kaçış noktası)
 Tatlı bir cafe

 Bizce Belgrad'ın en güzel mekanı


 Dönüş öncesi son yemegimiz

Bu ailece ilk yurtdışına çıkışımız olacagı için çok heyecanlıydık.Onceliğimiz Aral olduğu için herşeyi ona göre organize etmeye çalışmıştık.Uçagımızın saatleri, ek gıdasını hazırlayabilmek için studyo ve bebek yataklı daire turulması, yiyecekleri falan filan....

Biletlerimizi Nereden - Ne Kadara Aldık

Kişi başı gidiş - dönüş biletimizi 2 ay oncesinden skyscanner'dan 350 tl den aldık.Yurtiçi seyahatten bile daha ucuz


Evimizi Nereden Tuttuk - Ev Yorumumuz

Evimiz airbnb de Knez Mihalove yakın bir mevkiden tuttuk.Bu evi tutmamızın

• ilk sebebi ev sahibi ile ilgili çok fazla güzel yorum olması
• Balkonu olması
• Merkeze yakın olması
• ve supriz bir şekilde bebek yatagı temin edebilmesi

Ev Tutmanın olumlu yanları
Aral'ın yemeklerini ve sütünü hazırlayabildim
Gürültü yoktu
Günlüğü 80 tl ye geliyordu bence cok ucuzu

Ev Tutmanın Olumsuz Yanları
Evin temizliği ev sahibnin temizlik anlayışına kalmış.Bizde etrafda dagınıklık yoktu ama ev toz içindeydi.
Çarsafların ve havluların temizliği de şahibeliydi
Evde kanalizasyon banyodan gelen kokusu vardı

Hava Limanın'dan Eve Gidiş
Biz ev sahibimiz ile konuşup onun bizi hava limanından almasını rica ettik.Aral olduğu için ulaşımı riske atmak istemedik ama siz 73 numaralı otobus ile şehir merkezine gidebilirsiniz.Otobus bilet olmadığı sürece bedava(yolcuların  %99 u bilet basmıyor), taksi ile ulaşım 12 euro

Nereleri Gezdik
Belgrad arabaya ,ihtiyaç duymayacagınız kadar küçük bir şehir.Bizim 5 günümüz olduğu için yayıla yayıla gezdik ama size tavsiyem 5 gün çok.maksimum 3 gün yeter.Biz artık şehirde yaşamaya başlamıştık son gün resmen

Belgradı bolge bolge gezmenizi oneririm.

1.Kısım
Knez Mihailova : Istıklal tarzı bir cadde pek bir özelliği yok.Alışveris mekanları var saglı sollu, bir de bu caddeye çıkan anayollarda yeme içme mekanları var
Republike Meydanı 
St. Sava Katedrali
Nikola Tesla Müzesi
Skadarlija
Kalemeydan

2. Kısım
Zemun Bolgesi :Bu bolgede nehrin uzerine kurumuş bir sürü restoran bulunmaktadır.Yemek secimleriniz için güzel aternatifler olabilir.Biz buraya genelde 83 numaralı otobus ile gidip, sahil seridi boyunca yuruyerek donduk.Yol boyunca agaçların altından yürümesi çok güzel oldu.

Dönüş yolumuzda da hava limanına 78 numaralı otobus ile donerek vardık.



Nasıl Hissettik: Oncelikle Belgrad cok yeşil, çok temiz bir şehir.Biz çok eğlendik ve güzel vakit geçirdik.Ülkenin bogucu gündeminden uzaklaşmak çok iyi geldi.Her yer park.Havası, suyu çok güzel.İnsanlar saygılı ve kibar.Yollar tertemiz ve bebekli aileye karşı çok saygılılar